23 Ekim 2014 Perşembe

üçüncü gün

o uzun ve yorucu düşten uyandığında eğer üç gün içinde tanrıyla konuşmazsa öleceğini biliyordu.neden ve nasıl olduğu hakkında bir fikri yoktu ama biliyordu işte.ve bu üç gün boyunca gözünü bir saniye bile yummayacağını da.
önce nereden başlaması gerektiğini bulmalıydı.kafasını biraz toplamak için mutfağa yöneldi kahve yapmaya.bi kahve içtikten sonra sessiz sakin bir yere gidip biraz düşünmeliydi.bir ihtimal kanlıcaya yanına bir sürü de kitap alması gerektiğini fark etti.sonra şu hoşlandığı kız geldi aklına.bugün onunla görüşse miydi acaba.yok hiç zamanı değildi
ketılda su yavaş yavaş ısınırken ilaçlarıyla uğurlu atkısını aramaya koyuldu.onlar olmadan apartmandan çıkamazdı
bir kalem ve kağıda da ihtiyacı olacaktı.belki hayatını gözden geçirmesi gerekebilirdi
geçen yaz o kısa boylu kız çin kestiği sol bileğinden dolayı hala pek iyi yazamıyordu ama ufak tefek başlıklar not alabilirdi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder