17 Haziran 2014 Salı

3. dünya sosyalizm ve milliyetçilik







hikmet kıvılcımlının hayatını okurken aklıma geldi üçüncü dünya ülkelerinde sosyalizm ile milliyetçiliğin ne kadar iç içe geçtiğini fark ettim.evet aslında tam anlamıyla bir üçüncü dünya ülkesi sayılmayız türkiye bu açıdan kendine münhasır bi ülke ama bi koloniyel ülke de değildik yarı koloniydik osmanlının son dönemlerinde
bazı açılardan kaderimiz üçüncü dünya ülkeleri ile ortak oldu ülkemizde ne sosyalizm tam anlamıyla ve sadece sosyalizmi ifade ediyor ne de milliyetçilik
üçüncü dünyada sosyalizm sadece çalışma saatleri ile ücretlerle sınırlı bi kavram değildi ya da milliyetçilik sadece orta çağ kurumlarından moderniteye geçisi ümmetten millete geçisi ifade ediyordu sadece
düyanın sanayileşmemeiş ülkelerinde batıya eklemlenmiş sömürge ekononomisi kendine özgü siyasal yapılar oluşturdu
ulusal bağımsızlık savaşlarında sosyalizm zaman zaman milliyetçi tonlar taşıdı ya da tam tersi milliyetçilik bazen ağır sanayi hamlesi ve kalkınma olarak algılandı
tarih doğal akışında akamadı üçüncü dünya ülkerinde sürekli batı müdahalesi buna imkan vermedi
ve özellikle ortadoğu karmaşık siyasi bi atmosfere büründü
ittihat terakki ihvan baas jön türkler sultan abdülhamid kemalizm milli demeokratik devrimciler stalinizm demir kırat askeri darbeler ayaklanmalar anayasal devrimler sekteryan çatışmalar irredentizm neo-osmanlıcılık topyekün halk ayaklanmaları tahrir
önümüzdeki birkaç yüzyıl boyunca da sanırım karmaşık bir coğrafya olmaya devam edeceğiz
söz açılmışken vetvelle çizilen sınırlar meselesine değinmeden edemeyeceğim
evet ortadoğu ve afrika ülkeri gerçekten çok suni sınırlara sahipler önümüzdeki birkaç onyıl boyunca bunun meydana getireceği çatışmalara tanık olacağız gibime geliyor
gündemin en sıcak konusu ışid de aslında bu suni sınırlara bi tepki niteliğinde güçlendi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder