8 Temmuz 2012 Pazar

3. dünya savaşı ve beşar esad'ın bir çizgi roman karakteri olma ihtimali üzerine bir deneme





bundan yaklaşık 20 yıl önce sovyetler birliği dağıldığında çoğu insan soğuk savaşın bittiğini düşünmüştü.ancak günümüzde gelinen noktaya baktığımızda soğuk savaşın halen devam ettiğini gözlemliyoruz.bu geçen yirmi yıl sanki sadece bir ara gibi bişeymiş.peki neden böyle olduçefendim öncelikle konuyla ilgili çok faideli bilgiler sunan wathmeni referans olarak gösterip bir takım açıklamalar getiricem.birincisi tıpkı watchmendeki bir karakterin dediği gibi savaş sadece ideolojilerle ilgili bir şey değil.aslında yine aynı karakerin söylediği gibi savaş aslında kaynakları sınırlı olan dünyamızda hayatta kalabilmek için ihtiyaç duyduğumuz zounda olduğumuz bir şey.evet yaşamak için savaşmak zorundayız çünkü dünya kaynakları hepimize yetmiyor.işte tam da bu nedenle rusyada reel sosyalizmin çöküşünün soğuk savaşı bitirdiği düşüncesinin oldukça safiyane olduğunu apaçık görüyoruz.
aslında 20. yüzyılın büyük bölümünü kaplayan soğuk savaş bir ölçüde tabiki ideolojilerin kapışması olsa da aslında altında yatan temel dinamik dünya kaynaklarının paylaşılmasıydı.
sovyetler birliği çöktü ama soğuk savaş bitmedi.rusya on yıl içinde tekrar toparlandı.bu kez kapitalist bir dünya devi olarak.yine eski oyundan tanıdığımız aktörler oyunda yerini bir bir aldı.çin,fransa,ingiltere... görünen o ki soğuk savaş tam da kaldığı yerden devam etmekte günümüzde.bunun en bari örneğini geçmiş yıldan bu yana komşumuz suriyede yakından görmekteyiz.yine eski günlerdeki gibi her şey. küresel güçlerin kendi aralarında sıcak çatışmaya girmeden küçük ülkeler üzerinden düşük yoğunluklu yer yer sivil ve çoğu zamanda savaş kurallarını hiçe sayan çatışmalar içinde oldukları o günler.yine eski kirli savaş oyunları.
 peki türkiyenin bu denklemdeki rolü ne ona gelelim.bizi en çok ilgilendiren kısmına.bence türkiye yine orta yolcu bir şekilde ancak bir nato üyesi olmanın üstüne yüklediği yükümlülükleri de hiçe saymadan son elli yıldaki tutarlı dış politakasını sürdürmeye devam ediyor.evet muhaliflere silah vermek dıında her türlü yardımı yapıyoruz.ancak suriyeyle sıcak bir çatışma içine girmek heveslisi de değiliz.her ne kadar batının beşinci kol faaliyetleri bizi suriyeyle sıcak bir savaşın içine sokmaya çalışsa da bütün gayretiyle ne türk kamuoyu ne de türk siyasetçiler böyle bir durum içine girmek istemiyorlar.hatta yakın zamanda yaşanan bir çok siyasi kutuplaşma ve atışmanın temelinde de batının bu durumdan duyduğu rahatsızlık yatıyor.artan pkk saldırıları ve sivil siyasetteki ayrışmalar vs
ancak kanımca batının bütün gayretine karşın suriyle sıcak bir savaşın içine gireceğimizi ( en azından yakın bir tarihte) düşünmüyorum.aslında batı da biraz söylenip dursa da bir süre sonra saknleşir.çünkü suriye gibi bir ülke için türkiye gibi bir müttefikini kaybetmek istemez.yani bizi biraz sıkıştırırlar sonra baktılar olmuyo vazgeçerler gibime geliyo.
peki suriye üzerinde oynanan bu son bilek güreşinin sonu nereye varır?bir kere suriye gerçekten 3. dünya savaşı çıkartacak kadar önemli bir ülke mi ona bakalım.
suriye ortadoğuda onlarcası bulunan komik düktatörlüklerden sadece biri.aslında bunlardan pek çoğunun arası batıyla oldukça da iyi.suriye biraz rusyaya yanaşık olduğu için batı bütün bu yaygarayı kopartıyor aslında.babadan oğula geçen devlet başkanlıklarına sahip onlarca "cumhuriyet" sayabilirim.esad sadece mensup olduğu siyasi grubun geçmiş onyıllarda rusyayla kurduğu sıcak ilişkinin kurbanı oluyor gibime geliyor biraz.babası abisini kendinden sonra başkan olması için yetiştirmiş.esadı siyasete pek sokmamış.ancak abisi bi trafik kazasında ölünce başkanlıksırası ona geçmiş.asteğmen olarak askerlik yaparken babası öldüğünde apar topar korgeneral yapılan iki sonra da devlet başkanı olan bir adam esad.ortadoğudaki siyaset tiyatrosunun silik aktörlerinden biri sadece.
bu petrol zengini de olmayan küçük ülke için bir 3. dünya savaşı çıkacağını sanmıyorum.aslında esas konu suriyede değil.suriye iran ile lübnan arasında bir köprü görevi gördüğü için ortadoğudaki dengeler açısından önemli.evet halkına kötü davranıyor evet diktatörlük.oranın bir iskandinav ülkesi olduğunu insanların aylık gelirinin 50 bin avro olduğunu ve çıplak bisiklete bindikleri söyleyen yok zaten.ortadoğunun göbeğindeki bir ülkeden bahsediyoruz adamım.ne bekliyosun ki.sorun bu değil.barı suriyedeki rejimi yıkmak istiyor çünkü kendi açısından esas istikrarsızlık kaynağı olarak gördüğü iranın etrafındaki ablukayı biraz daha daraltmak istiyor.işin özü bu.
eğer küresel bir savaş çıkarsa bu yüzden çıkar.
ülke olarak soğuk kanlı olup bekleyip görelim derim.

1 yorum: