9 Ağustos 2012 Perşembe

facebook nation



prozac nation.amerikalı bir genç kızın yaşadığı depresyon.sonra bundan yavaş yavaş kurtuluşu.kendini bulması ve büyüdükçe dünyayı tanıması.varoluşsal sıkıntılar filan.filmin temel konusu budur.bir yandan bunu anlatırken beri yandan da modern toplum eleştirisi yaparak işte modern toplumun bizi içine düşürdüğü yalnızlık yaltılmışlık yozlaşmışlık vb şeyleri eleştirir.
modern amerikan toplumunun artık neredeyse ilaçlar sayesinde ayakta durabildiği bir noktaya geldiğini,artan anti-depresan ilaç kullanımını ve bu toplumsal histeriyi ekrana yansıtır ve kıyasıya eleştirir film.gerçek bir hayat hikayesinden yola çıkılmıştır bu arada.
bu prozac histerisi benzeri bir histeriden açıkçası millet olarak bizim de muzdarip olduğumuz konusunda endişelerim var.tam olarak aynı şey değil ama benzeri.
facebooktan bahsediyorum.dünyada kişi başına düşen hesap baz alnırsa en çok facebook kullanan millet biziz.tamam bunda garip bir şey yok.canımız sıkılıyor işte.işsizlik var zaten.özellikle genç işsizlik.millet kafa dağıtıyor nevar ki bunda.neden toplumsal bir histeri olsun diyebilirsiniz.bir yere kadar da haklısınız.ancak sorun sadece facebookta geçirilen zaman olsa eyvallah.sorun gördüğüm kadarıyla çok daha derin.sadece " günlük kişi başına  facebook tüketimi"nde değil başka pek çok şeydede sanırım dünya birincisi olma yolundayız.mesela facebook üzerinden siyasi mesaj verme konusu.literatüre artık "facebook milliyetçiliği" "facebook solculuğu" denen kavramlar hediye etmiş bir millet haline geldik.siyasi mesaj,taşlama  eleştiri laf sokma hatta zaman zaman bildiğin ana avrat sövme.çoğu zaman acayip kötü bir imlayla yazılmış yorumlar zaman zaman paint terk görseller... azizim millet olarak çok fazla boş vaktimiz olmasıyla sadece bununla açıklanabilecek bir durum değil bu.sanırım millet olarak içinde olduğumuz acayip bi kimlik arama şeyinin bi parçası.sosyolog değilim.ancak ben bile sezebildim bunu.ilkokul mezunundan doktorasını almış adama kadar (yok lan belki o kadar değil) yani toparlayacak olursak toplumun büyük bi geneli olarak sürekli "feys"te video resim vb paylaşıyor (kimi siyasi kimi değil) ve toplum olarak bi "şekil" yapmaya çalışıyoruz.sanki ülke olarak toplu bir ergenlik yaşıyormuşuz gibi.bir gün bi bakıyosun "rakçı" olmuş bieyler paylaşıyoruz,sonra öteki gün solcu oluyoruz che resmi yaplaşıyoruz,bi başka gün milliyetçiliğin dibine vuruyoruz.moda olduğu için oy verdiğimiz partinin başkanı hakkında "komikli" resim paylaşıp sözümona muhalif aykırı ya da işte o an oda olan neyse oncu oluyoruz.bi kimlik arayışı gibi geliyor bu bana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder