24 Aralık 2013 Salı

yeni başlayanlar için faşizm

tarihte faşizm kadar geniş anlamlara gelen başka bir sözcük görülmemiştir.hani neredeyse 'pis' 'kötü' 'kaka' ve benzeri sözcükler ne kadar geniş anlamda kullanılıyorsa faşizm de o kadar geniş anlamlarda kullanılaiblir.
herkesin üzerinde fikir sahibi olduğu bi faşizm tanımı yoktur.ve ucundan tutup her yöne çekilebilir bu sözcük
ancak herkesin üzerinde mutabık olduğu bazı yönleri var faşizmin kuşkusuz
en öenmlisi faşizm genellile askeri yönü olan bişeydir.gerçek anlamda ilk modern diktatör sayılabilecek napolyondan bu yana -yaşadığımız modern çağın fransız ihtilaliyle başladığını düşünürsek- faşist diktatörler az ya da çok askeri bir kimlikle ortaya çıktılar.militarizm faşizmin aytılmaz bir parçası oldu.neredeyse bütün faşist diktatörler ucundan ya da kenarından da olsa akeri bi alt yapıya sahipti.öyle olmasalar bile genellikle haklarında öyle bi geçmiş uyduruldu
ikinci ortak kabul faşizmin bir baskı ve zorbalık rejimi olduğudur.tiranlık veya diktatörlük faşizmle neredeyse eş anlamlı sözcüklerdir.ancak antik yunanda ortaya çıkan bu kavramlar ilk başlarda günümüzde kullanılandan oldukça farklı anlamlar içermekteydi.öncelikle diktatör ya da tiran halkın savaş durumu vb kriz durumlarında haklarını ve yetkileri 'belli bir süreliğine' teslim ettiği kişilerdi.ancak modern diktötörlüklerde durum oldukça farklıdır.modern diktatörler bi kere geldiler mi gitmez bilmezler.hatta işi o kadar abartılar ki -suriye ırak koıre gibi ülkelerde örneğini görüdğümüz biçiminde- kendilerin sonra ülkeyi çocuklarına bırakırlar.bu babadan oğula geçen diktötörlük orta çağın monarşilerine benzetilebilir ancak bu geleneksel idare biçiminin modern faşist diktötörlüklerden farklı bi toplumsal ve siyasal alt yapısı vardır.modern diktatörlükler her şeyden önce sıkı sıkıya kenetlenmiş bir siyasi grupla hareket ederler.monarşilerde bu durum yoktur.yani modern diktatörlükler sonuna kadar 'politikleşmiş'tir
şimdiye kadar hemen hemen herkesin üstünde fikir birliğine vardığı iki temel yönünü bulduk faşizmin.militarist yön ve güçlü bir siyasi parti
ancak bu iki yöne de sahip ancak herkes tarafından faşist olarak tanımlanamayacak idareler de yok mu? egvet var.o zaman faşizm bu ikisini de kapsayan ancak bunlardan daha fazlası olan bir şeydir diyebiliriz
gelelim üçüncü yönü bulmaya
bazı teorisyenler faşizmin kapitalizmin çirkin yönü olduğunu söyler yani kapitalist ekonomiler krize girdikleri zaman faşizme dönüşürler.aslında tutarlı bir öenerme gibi gözükse de büyük eksikleri var.birinci dünya savaşı sonrası italya ve almanyada faşizm iktidara gelirken mesela neden ingilterede gelmedi,ya da onu geçtim neden fransada gelmedi.fransa da en az almaya ya da italya kadar ekonomik darboğazla karşı karşıyaydı.ya da tersten bakalım geçmişte ve günümüzde latin amerika gibi üçüncü dünya ülkerine faşist olarak tanımlanan onlarca idare gelip geçti.ancak bu ülkelerin çoğu bırakın kapitalist ekonomi aşamasını tribal düzenden feodaliteye yeni yeni geçmişlerdi.yani belki bu ülkerelerin kendi ürettiği bişey değildi faşizm onlara dışardan ihraç edilmişti,belki bu yüzden faşizmin bi alt başlığı muz cumhuriyeti faşizmi ya da üçüncü dünya ülkesi faşizmi olarak ele alınıyorlar.ancak kesin olan bi şey var ki her modern kapitalist ülke ekonomik ya da sosyal sıkıntılar yaşadığında faşizme geçmiyor.
din ve ırk vurgusu
evet biraz kafamız karıştı.ancak düşünmeye devam edelim.faşist ülkerin çoğunda sola karşı önü alınamaz bir nefret,abartılmış sağ düşünce,zaman zaman ırkçılık ve olmazsa olmaz militarist bin yön olduğu muhakkak.özellikle latin amerika ülkerinde buna bir de din boyutunu ekleyebiliriz
aslında herkesin üzerinde fikir birliğine vardığı bir faşizm tanımı olmasa da faşizm ortaya çıktığı ülkenin şartlarından etkilendiği,her ülkede farklı bir yüzü olduğu hemen hemen herkesin üstünde fikir birliği sağlayabileceği bir gerçek
mesela almanya ırk vurgusu italyadakinden daha ön planda,ya da ispanya gibi latin ülkerinde geleneksel yapıyla iç içe geçmiş bir faşizmden söz edilebilir
aslında işin en başına dönmek gerekirse,italyada faşizmin ortaya çıktığı şartları incelemek lazım.birinbci dünya savaşı yeni bitmiş,savaş başladğında sokaktan alınan sıradan insanlar birer ölüm makinasına dönüşmüş,sonra savaş bitince hiç bişey olmamış gibi sokağa geri salınmışlar.yaşadıkları korkunç travmayı ucundan kenarından bile hissetmek zor.militarsit duygular kabarmış.askerlik yapmış biri olarak şunu söyleyebilirm.orduda belki başka hiçbi yerde yaşamadığınız bi yoldaşlık,bi kaynaşmılık duygusu hissedersiniz.yaşadığınız çatışmaların şiddetine göre değişir tabi bu durum,ancak silah arkadaşlığı duygusu gerçekten önemli bir bağdır ve kolay kolay unutulmaz.öfkeli birinci dünya savaşı gazilerinin sivil hayatta yaşadıkları boşluk duygusunu kelimelerle ifade etmek bile zor.evet faşizm böyle toplumsal bir taban üzerinde şekillendi,sokaktaki sıradan adam üzerinden.sokaktaki travma sonrası stres bozukluğu yaşayan milyonlarda adam.gelgelim işin biraz da felsefik boyutuna,yirminci yüzyılın başlarında ortaya çıkan fütürizme.fütürizm özellikle italyan sanat dünyasında hakim olan,giderek makineleşen dünyada bi anlam arayışı,yıkıp dökücü bi başkaldırıydı.fütürist şiilerde sık sık makinalı tüfekle biçilen çayırlar,oluk oluk akan kanlar,yıkılan yakılan şiirlerle ilgili dizelere rastlarsınız.yıkıcı türden bir anarşizme benzetilebilir.özetle yeni bi biçim yeni bir dünya arayışıdır.ama şiddet yoluyla.faşizmin kuruluşuna oldukça öenli katkıları olmuştur.tüm bunların yanında aslında faşizmin karpitalizmel komüniszm arasında yeni bir yol arayışı olduğunu unutmamak lazım.her ne akdar sol kesim faşizmi kapitalizmin kabaşalmış biçime, 'burjuva demokrasisi'nin sıkışında takındığını çirkin yüz olduğunu söylese de faşizm başlangıçta komünizm ve kapitalizm arasında yeni bir yol arayışı olarak ortaya çıktı.bu üçüncü yolcu yapı italyada ortaya çıkan faşizmin ayrılmaz bir parçacıydı,hem komünist hem kapitalist ekonomik düzeni reddeden faşizm vücutçu ekonominden yana,eşitlik temelin de olmasa da yine de kaynaşmış bir toplum düzeninden yanaydı.iktidardan düşürülünceye kadar da mussolini vücutçu ekonomiyi geliştirmek için sürekli reformlar yaptı.-aslında sicilyda mafyayı bitirdi,tarım alanında önemli reformlar yaptı kooperatifçilik geliştirildi,pek çok eleştirilen yanı olsa da bazı güzel işler de yaptı
evet italyan faşizmi sonuna kadar militarsitti,sola karışı onulmaz bir nefretle muzdaripti,ancak karma ekonomiye benzetilebilecek ekonomi modeliyle italyayı bi nebze kalkındırdı
dikkat çeken bir diğer yanı ırk vurgusuydu.yani aslında ırk vurgusunun olmamasıydı.faşizmi genellikle işgalci alman ordularıyla tanıyan dünya faşizmle ırkçılığın neredeyse eş anlamlı olduğu düşünür,ancak esasında italyan faşizminde ırk vurgusu hemen hemen hiç yoktur.yüceltilen,neredeyse tapılan bir devlet ve lider vardır,savaşmayı kutsamak vardır,kan ve ölüm vardır,militarizz vardır,imparatorluk kurma hayalleri vardır,ama gel gelelim bi kaç satır dışında ırk vurgusu hemen hemen hiç yoktur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder