24 Kasım 2011 Perşembe

kildren



savaşın insan ruhundaki yıkıcılıktan kaynak aldığını ve zaman zaman tıkanan ekonomileri açmak için bir enstrüman olarak da kullanıldığını biliyoruz.o halde savaşların öngörülebilir bir gelecekte bitmeyeceği sonucuna ulaşmak çok zor değil.yakın geleceğin dünya hükümetleri de bu sonuca varmışlar.ve madem savaşlar hiç bitmeyecek o zaman en azından "insanlar" bundan zarar görmesin diyerek yeni bir anlaşmaya varmışlar.savaşı özelleştirmişler.savaşmak görevini şirketlere askerlik görevini ise kildren adı verilen genetik manüpülasyonla yaratılmış insan benzeri canlılara emanet etmişler.kildrenler 17-18 yaşlarında çocuk görünümlü ergenler.hiç yaşlanmıyorlar.bir deney sırasında keşfedilmişler.hafızaları yok.robota yakın varlıklar olmak için tasarlanmışlar ancak köklerini insanlardan aldıkları için bunu başarmakta zorlanıyorlar.










the sky crawlers isimli animemizin konusu özetle bu.önce bir romandan uyarlama önce manga olarak hazırlanmış sonra da filmi çekilmiş.yine bu işlerin ustası bir duayene emanet yönetmen koltuğu.güzel film bilimkurgu yapıyoruz gibi yapıp aslında günümüze ufak ufak dokundurmalar yapıyor.
genetiği değiştirilmiş organizmalar.ticari bir meta olarak savaş.çocuk asker kullanımı.zaten günümüzün var olan gerçek sorunlarını işlemiş film.barışı sağlamak için savaş göndermesi de 11 eylül sonrası dünyasına cuk oturmuş.





film bu güncel sorunları biraz daha felsefi biraz daha bilimkurgu soslu sunmuş.kesinlikle üzerinde uzun uzun kafa yorulması gereken bir film.
kildrenler onları yaratanlar tarafından insan olarak kabul edilmese de aslında onların ne kadar insani yönleri olduğunu görüyoruz film boyunca.korkuyorlar seviyorlar nefret ediyorlar.küçülmüş yetişkin insanlar gibiler.omuzlarında ağır bir yük taşıyorlar.bazen bu genç savaş pilotlarını izlerken çocuk yaştaki japon kamikaze pilotlarını hatırlıyoruz.kildrenler her ne kadar  hafızaları olmasa da yaşadıklarının farkındalar.her ne kadar onları yaratan şirketler tarafından bir eşya olarak görülseler de insan olduklarını düşünüyorlar.ve galiba aslında öyleler de.
ingilizce medyada geçen kildren kelimesi kill ve children kelimelerinin birleştirilmesinden türetilmiş bir kavram gibi duruyor.japoncası da buna yakın zaten kirudore yani öldüren bebekler ya da kuklalar gibi bir anlamı var.
savaş sahnelerinin görsel güzelliğini de es geçmemeliyiz bu arada.pervaneli uçaklar bir ikinci dünya savaşı filmi tadı yaşatıyor.
yine de filmde ağır bir "japon filmi" havası yok değil.ama olsun o da şanındandır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder