5 Aralık 2011 Pazartesi

kafka's eleven

 

soderberghin kafkası filmin baş kahramanının kafka olduğu sıradan bir kara filmden öteye gidemiyor ne yazık ki.benim gibi kafka hayranlarının bekledği tarzda kafkaesk bir film değil bu.ancak yine de ilginç kimi kafkaesk yönleri var.eğer damardan kafkaesk bir film izlemek istiyorsanız terry gilliam ustanın brazilini öneririm.


 













 

jeff golblum gibi mükemmel bir aday varken insan kafkayı oynaması için neden jeremy ironsı seçer anlam vermek güç.tamam üstat iyi bi oyuncu elinden geldiğince oynamış.biraz kuru cansız kaçmakla birlikte elinden geleni yapıyor. ama kesinlikle doğru aday değil.rensiz.kafka tadını alamıyoruz.
 soderbergh.sürekli yenilik ve arayış içinde olan bu yanıyla biraz kubricke benzettiğim "holivut"un dahi çocuklarından biri.kafka soderberghin ikinci filmi.89 da bağımsız film "sex,lies and videotape" ile hızlı bir çıkış yaptıktan sonra çektiği bu filmde yine değişik bir sinema dili arayışı içinde üstat.ancak olmamış.eli yüzü düzgün bir kara film çekmiş o kadar.aslında giderek daha "piyasa" olan işlerine baktığımızda bu alanda kendini artık kanıtladığını ve bir süre böyle deneysel arayışlardan uzak durması gerektiğini düşünüyorum.bir ara da cheye sarmıştı.ocean serilerine devam etse keşke.biri bu adama her türden film çekmenin çok önemli olmadığını söylese keşke.güzel maceraya filmi çekiyosun.koy brad pitti izleyeim işte kasma hiç.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder